Değerli gönüllümüz Hatice Sarıaltın'ın kaleminden ARTAnkara'dan izlenimler:
Sanat;
Evrensel...!
Bütün insanları güzellikte buluşturan sihirli güç... Mesafeleri yakın eden, vicdan kefesini dengelemeye yardımcı olan.. Sorgulatan, sorgulamalara fırsat veren, karmaşalar içinde insan olma erdemini yaşatan... Sanat; yeniliklere kucak açtıran...
Renklerin dili, Figürler, simgeler, anlatılar... anlatılmak istenenler ne kadar insana yakışır ve hep güzeli çağırırsa ‘Sanat insan için...” Sanatçı İNSAN...!
Hep güzele, Hep yaşamı anlamlı kılmaya.., Yok ile Hiç arasında sıkışan zamana yakışana...
Sanat evrensel..! Dil, din, millet, makam- mevkiyi yok sayan ortak dilde buluşturan...!
Ve İNSAN’a yakışana...
Aşk ile...
“Kırsalda Sanat/ Doğadan Sanata Aktarım” söyleşisi sonrasında...
Köyümüzün, köylümüzün önemi.. Doğanın köylü ile buluşmasındaki mucizevi güç anlaşıldığında ...
Yeniden ; Köylü ile kentli arasında kaynaşma sağlandığında nasıl bir devinim yaşayacağı gerçeğinin farkına varacağız ....!
Tıpkı İsmail Hakkı Tonguç’un ifade ettiği gibi;
“Köy, yiğitler ve kahramanlar yatağıdır. Oradan hız alır. Kendimize dönelim. Doya doya yayla suyu içelim. Ciğerlerimizi yurt havası ile şişirelim. İçimize ferahlık gelsin. Mes’ut olmanın sırlarını öğrenelim!”
“Münevver’in şuuru bunu idrak ederek onun manasını bir alev gibi insanın içine sokabildiği gün, köy birdenbire canlanacaktır, Köyün en büyük ve içten dileği budur. Aydınların içlerini köye hizmet için alevlendirmek lazımdır”
“Türk köylüsünü “efendi “ yerine getirmedikçe memleket ve millet yükselemez” Mustafa Kemal Atatürk
Değerli Sanatçılarımızın katkıları için ayrı ayrı çok teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum... Sanatçılarımızın söyleşilerinden kısa kesitler ile Sanatçı gözü ve ruhu ile kırsal ile sanatı buluşturalım... her daim...
Aşk ile...
Ey hayat!!!
Aşk ve sevgi ile çıktığım her yolda
Elimi yüreğime koyduğumda vicdanım oldu rehberim!
Bir tek tohum...!
Memleket sevdamı beslediğim yüreğime bir tohum attı Tohumluk Vakfı Başkanımız; Gönül insanı, Sayın Pınar Ayhan...
Sanki çok ötelerden gelmemişti, yüreği, sözleri benden de yakın Sen gibi, Siz gibi... Evet evet tam da “Biz” gibi...
Senlik- Benlik de neymiş diyen Yunusumuz gibi... Bir koca ülkeyi var eden küçük küçük adımlarla kocaman devrimler yaratan Mustafa Kemal gibi... İçinde yanan ateşi harlayan aydınlık bir gün gibi... Bir fidanı büyütür gibi... İlim yolunda insanlığın izlerini sürer gibi... Geçmişin derinlerinlerinde gizli hazinelerden çıkarır gibi kıymetleri... Atamızı, Atalarımızı, Ata tohumlarımızı... Kıvrım kıvrım uzanan köy yollarında buldu kaybolan Benliğimizi...
Bir ben, bir sen Ve Biz olma bilincini! Bir çocuğu sever gibi sevdi hepimizi... Anadolu’muzun verimli topraklarında yeşertti yüreklerimizi...
ArtAnkara 7 .Sanat Fuarında; 5 koca gün...
Sabri Akça’nın memleket kokan resimleri ile bezenen ... Anadolu’muzun tarlalarında geçmişini bu güne taşıyan tırmık, yaba, saman balyaları, kalburlar, bereketin tanrıçası başak taneleri eşliğinde... Küçük küçük tabureler, oturma gruplarında... Köyün sıcaklığını kentin sanat kokan koridorlarına taşıdı güzellikleri... Can cana verdik...
Değerli sanatçı Sabri Akça kıymetli resimlerinin % 50 sini Vakfımıza bağışlamakla kalmadı her gün standımızda bizleri onurlandırdı...
Standımız gelen bütün misafirlerimiz ile harika dakikalar yaşadık... Ne çok özlemişiz gönülden kucaklaşmaları... Bir olmayı, birlik olmayı... Vakıf gönüllüleri ile çoğu ile ilk kez yüz yüze gelsekte... sanki taaa ezelden kardeştik... Neydi bizleri kardeş eden...!!!
İnsanoğlu ne için yaşar ki şu dünyada...!!! Yaşadığı her anda yok sayma geçmişini...!
Gel sende gönül ver Tohumluk Vakfımıza...
Kardeş olalım ... köy ile kent arasında bul kaybolan, kararan benliğini...!
Köprü ol ! Aşk ve sevgiye giden yolda bul kendini ! Atalarına vefa hakkı için... bir tohum at yüreğine...
Bereketin düşüncen olsun, ellerin buğday başaklarına değsin... Sen kaybolan yılların esintisisin... Umudun yarınların olsun...!!!
Aşk ile...